İnovasyon şirkette kimin işi olmalı? Bütün çalışanlar rol almalı mı? Herkesin sorumluluğunun bir parçası mı olmalı? Bu soruların, her şirket için uygulanabilir kolay bir cevabı yok. Gerçek olan şu ki, Fikir Üretme aşamasına şirketteki herkesin, hatta dış kaynaklardan gelecek fikirlerin de katılabilmesi lazım.
Her organizasyonda çalışanların kafasında iyi fikirler var. Price Waterhouse Coopers’a göre faydalı iş fikirlerinin %45’i çalışanlardan geliyor. Önemli olan birinin aklına parlak bir fikir geldiği zaman bunu sisteme sokacak mekanizmaların olması, fikirlerin doğduğu noktada eleştirilip bastırılmaması, ve ancak uygun bir değerlendirme sisteminden geçtikten sonra bir karara bağlanması. Fikirlerin belli bir hedefe hizmet eder nitelikte olması da verimsizliği önleme açısından önemli. Eskiden bu amaçla kullanılan “Öneri Sistemleri” şeklindeki uygulamalar çeşitli darboğazları ve iyi çalışmamaları nedeniyle demode oldu. Şimdi daha geçerli araçlar var. Fikir Üretiminden sonraki aşamaları organize etmek için hangi modelin seçilmesinin uygun olacağı ise duruma ve şirketin inovasyon stratejisine göre değişiklik gösterebilecek bir karar.
İnovasyon hayatta kalabilme ve sağlıklı büyümenin temel şartı olmakla birlikte, şirketlerin özelliğine, yapısına, ve şirket liderliğinin amaçlarına göre şekillendirilmesi gereken bir süreç. Bütün çalışanların özellikle fikirleriyle katkıda bulunabilecekleri, ve geliştirdikleri fikirler ve yetenekleri çerçevesinde doğrudan da katılabilecekleri esneklikte bir sistem bugün genel anlamda daha doğru görünüyor.
Çalışanlarınızı angaje ve mobilize etmeniz için size yardımcı olalım.